19.04.2020 – Pazar
Lizbon’da 6. ayımızı da doldurduk. Karnaval tatilinde Lizbon’u 3 günde turist gibi gezdiğimiz için bu kez de 3 günde nereleri gezdiğimizi anlatıp biraz da malum virüs nedeniyle buradaki karantina günlerinden bahsedeceğim. Daha önceki yazılarıma Lizbon’dan İlk İzlenimler ve Lizbon’da 4. ay linklerinden ulaşabilirsiniz. Güncel haritamı burada da paylaşayım:
22 Şubat 2020 Cumartesi günü Denizaşırı Savaşçılar Anıtı, Belem Kulesi, Kâşifler Anıtı’nı gezip daha sonra Cascais’a gittik.
Denizaşırı Savaşçılar Anıtı (Monumento aos Combatentes do Ultramar), Belem Kulesi’nin hemen batısında yer alıyor. Bu anıt, 1961-1974 yılları arasında Portekiz Sömürge Savaşları’nda (Denizaşırı Savaşları olarak da biliniyor) hayatını kaybeden askerler anısına inşa edilmiş.
Belem Kulesi (Torre de Belém) 1514-1520 yıllarında Kral Manuel I döneminde inşa edilmiş. Jeronimo Manastırı’nın ilk mimarlarından Diogo de Boitaca kulenin Manuelin tarzda inşa edilmesine katkıda bulunmuş. Belem Kulesi hem tören geçişleri için, hem de Tejo Nehri’nin girişinde savunma amaçlı inşa edilmiş. 1983’te UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’ne alınmış. Günümüzde ise Lizbon’un simgesi haline gelmiş.
Kaşifler Anıtı (Padrão dos Descobrimentos), Portekizli ünlü denizcilerin 15. ve 16. yüzyıllarda yaptığı coğrafi keşifler anısına yapılmış. Anıtın hemen arkasında zemine çizilmiş pusula ve içinde dünya haritası yer alıyor.
Cascais, bizdeki Çeşme, Alaçatı gibi bir tatil beldesi. Caddeleri sokakları çiçeklerle süslü, kıpır kıpır şirin bir yer. Bugün kendimizi tatilde gibi hissetmemize yetti 🙂
23 Şubat 2020 Pazar günü Eduardo VII Park ve Ticaret Meydanı’nı gezdik.
Eduardo VII Park (Parque Eduardo VII), ismini, 1902’de iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirmek için Portekiz’e ziyarete gelen İngiltere Kralı Edward VII’den alıyormuş. Parkın adı daha önce Özgürlük Parkı’ymış (Parque da Liberdade). Burası 26 hektarlık alanı kaplayan kuzey tarafında bir seyir terası, güney tarafında ise Marquês de Pombal Meydanı’nın yer aldığı büyükçe bir park.
Ticaret Meydanı (Praça do Comércio), 1755 Lizbon depreminde yıkılan Ribeira Sarayı’nın bulunduğu, depremden sonra yeniden düzenlenen oldukça büyük bir meydan. Ticaret Meydanı’nı gördükten sonra Rua Augusta‘ya geçip yürüdük. Rua Augusta’daki kafelerden birinde mola verip bugünkü gezimizi de sonlandırdık.
24 Şubat 2020 Pazartesi Pena Sarayı‘nı (Palácio da Pena) görmeye Sintra’ya gittik. Giriş ücreti 14 Euro’ydu. Rengârenk kuleleriyle ve dantel gibi işlenmiş detaylarıyla peri masalından çıkmış gibi deyimini hakeden bir yer burası bence 🙂 Burası da UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alıyor, ayrıca Portekiz’in yedi harikasından biri olarak kabul ediliyor.
05 Mart 2020 Perşembe günü SEF randevum vardı. Lizbon’un meşhur çinileriyle süslü binalarının birkaç fotoğrafını çektim.
07 Mart 2020 Cumartesi günü São Jorge Kalesi‘ni (Castelo de S. Jorge) görmek için çıkmıştık, ancak baktık kapanış saati yaklaşıyor, burayı görmeyi başka bir zamana bırakıp Principe Real Bahçesi ve São Pedro de Alcântara Seyir Terası’na gittik.
Principe Real Bahçesi (Jardim do Principe Real), büyükçe bir alana kurulmuş. İçinde oldukça yaşlı ağaçlar, bir kafeterya ve oyun parkı bulunuyor. Hatta yaşlıca bir sedir ağacı var ki dalları şemsiye gibi açılmış, gölgesinde dinleniyordu insanlar. Ayrıca Cumartesi günleri burada organik ürünler satılıyormuş. Ben de stantları görmüştüm ama her Cumartesi kurulduğunu bilmiyordum.
Lizbon Botanik Bahçesi (Jardim Botânico de Lisboa) bu bahçeye çok yakında yer alıyor, ancak buranın da kapanış saati yaklaştığı için biz şimdilik girmedik. Bunun yerine Lizbon’u tepeden seyredebileceğimiz yine buraya yakın mesafede yer alan São Pedro de Alcântara Seyir Terası‘na (Miradouro de São Pedro de Alcântara) gidip kahvelerimizi içip manzarayı seyrettik.
Bu şimdiye kadarki son gezimiz oldu. Corona virüs nedeniyle 13 Mart’ta okullar kapatıldı ve 3. dönemde (burada Paskalya’dan Haziran’a kadar olan dönem 3. dönem oluyor) de kapalı olacağı söylendi. 16 Mart’ta işyerimizden de evden çalışılması istenildi, 18 Mart’ta da OHAL ilan edildi. 1.5 yaşındaki oğlumuz ve 5 yaşındaki kızımız için kreş kapatıldığı için bizim için karantina 13 Mart itibarıyla başladı. Sadece market alışverişi için dışarı çıkıyoruz. Bir de haftasonları hava güzel olduğunda çocukları biraz dışarı çıkarıp gezdirip geliyoruz. Marketlerde belirli sayıda kişi içeri alınıyor, dışarıda sırada bekleyenler de aralarında ikişer metre mesafe bırakıyor. Eczanelerde de benzer şekilde sıra bekleyenler aralarında ikişer metre mesafe bırakıyor. Restoranlarda önceleri masaların araları açılmıştı, sonradan yemek yemek tamamen yasaklandı, sadece alınıp eve götürülebiliyor ya da sipariş verilebiliyor. Paskalya haftasında insanların birbirleriyle görüşüp virüsün yayılmasını engellemek için belediyeler arası dolaşım yasaklandı. Gördüğüm kadarıyla insanlar kurallara uyuyorlar, mümkün oldukça dışarı çıkmayıp bu dönemi atlatmaya çalışıyorlar.