2013 tatilimizde Hong Kong’tan sonraki durağımız Çin’in güneyinde yer alan Guangzhou şehriydi. Hong Kong’tan 2 saatlik tren yolculuğu (190 HKD) sonunda Guangzhou Doğu Tren İstasyonu’na vardık. Umuma mahsus pasaportumuzla, Hong Kong’a gidişimiz de Pekin aktarmalı olduğu için Çin’e çift girişli vize alarak ülkeye ikinci girişimizi yaptık. Para birimi Çin Yuanı (CNY). 1 Yuan yaklaşık olarak 0,3 Türk Lirası’na karşılık geliyordu.
1. gün – 19.06.2013
Buraya geliş amacımız aslında elektronik eşyalara bakmaktı. Dolayısıyla şehri gezmedik. Doğu Tren İstasyonu’ndan 3 nolu metro hattıyla GangDing durağına gidip buradaki elektronik alış veriş merkezlerini gezdik. Biz aradığımızı bulamadık ama aradığınız birçok şeyi bulabileceğiniz birçok elektronik mağazası bulunuyor burada. En çok da IPad için sizi çevirmeye çalışıyor satıcılar. İngilizce konusuna gelince, bir satıcının bize 3-4 bina sonrasını tarif etmek için kullandığı “other other other other” kelimeleri bile bir şekilde anlaşabileceğinizi gösteriyor 🙂 Bir şeyler satabilmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Guangzhou’ya vardığımızda aslında hiç ummadığım kadar gelişmiş bir şehirle karşılaştım. Bu kadar çok gökdelenin ve 5 tane metro hattının olacağını beklemiyordum, daha küçük bir şehir olduğunu sanıyordum. Şehrin en yüksek kulelerinden biri olan Kanton Kulesi, şehrin içinden geçen İnci Nehri yanında inşa edilmiş. Kule şehrin birçok yerinden görünüyor. İnternetten bulduğum aşağıdaki fotoğrafta Kanton Kulesi de görünüyor:
Kanton, Guangzhou’nun eski adıymış. Uzakdoğu’nun en büyük fuarı olan Kanton Fuarı da Ekim ve Nisan aylarında olmak üzere yılda iki defa bu şehirde düzenleniyor. Bu fuar Çin’in en büyük ticaret pazarı ve ülkemizden de binlerce iş adamı tarafından ziyaret ediliyor.
Dönüş için önce Doğu Tren İstasyonu’na gidip emanete bıraktığımız valizimizi aldık. Sonra Guilin’e gitmek için, 3 nolu metro hattından 5 nolu metro hattına aktarma yaparak Guangzhou Tren İstasyonu’na vardık. Bu tren istasyonu ile Doğu Tren İstasyonu arasında dağlar kadar fark vardı. Burası oldukça bakımsız, pis bir yerdi ve biz bir kaç saatimizi burada geçirmek zorundaydık. Yeri gelmişken şunu da söylemeliyim: Eğer bir gün sizin de yolunuz düşerse yanınıza vücudunuza sürebileceğiniz sinek-böcek ilacı almayı unutmayın. İki hafta boyunca tam biri geçti derken başka böceklerin hezimetine uğradım maalesef.