13.04.2014
Lale mevsimi gelse de Emirgan Korusu’na gitsem deyip duruyordum uzun zamandır. 9. Lale Festivali’nin başlamasıyla Gülhane Parkı, Yıldız Parkı derken sıra Emirgan’a geldi sonunda. Geldi ama oraya gidişim tam bir işkenceydi. Pazar günü, lale festivali ve güneşli hava bir araya gelince evden Emirgan’a varışım neredeyse 5 saat sürdü. Önce Beşiktaş’a gittim oradan otobüse binmek için. Birkaç tane otobüs çok dolu olduğu için binemedim zaten. Sonunda 25E’ye bindim ama Beşiktaş’tan Boğaziçi Üniversitesi durağına gitmek 2 saat 15 dakika sürdü, daha fazla dayanamayıp indim otobüsten. Kalan 3.5-4 km’lik yolu da yürüdüm. Neyse ki sonunda renk renk, çeşit çeşit lalelere ulaştım 🙂
Bu kadar çok nergis çeşidini de ilk defa bu kez görmüş oldum. Katmerli nergisler de varmış meğer renk renk 🙂
Koruya girdiğiniz andan itibaren sağlı sollu ekilmiş laleler karşılıyor. Güzellikleri karşısında ağzım açık kaldı doğrusu, oradan oraya koşturup durdum, hangi birinin fotoğrafını nasıl çekeceğimi şaşırdım 🙂
Bana en farklı gelen lalelerden biri de bu mor-sarı renkli lalelerdi.
Yine bu park da lalelerden çeşit çeşit şekiller yapılıp süslenmiş.
Bu kırmızı renkli laleler de en beğendiklerimdendi 🙂
Değişik renklerde kırçıllı laleleri de burada gördüm ilk kez.
Emirgan Korusu’nda Beyaz Köşk, Sarı Köşk ve Pembe Köşk olmak üzere 3 güzel köşk bulunuyor. Pembe Köşk kafeterya olarak, diğerleri de restoran olarak Beltur tarafından işletiliyor.
Yemek yemek için Beyaz Köşk’e gittiğimizde saat 19:00’a geliyordu, yemek servisi kapanmıştı. Bu kalabalıkta Sarı Köşk’te yer bulamayacağımızı düşünüp tost ve çayla idare ettik biz de.
Bu kez Pembe Köşkü görmeye fırsatım olmadı ama 2010 yılında çektiğim şu fotoğrafta bu şirin köşkü görebilirsiniz.
Hava kararana kadar bol bol fotoğraf çektikten sonra dönüş için taksiye bindik. Laleler çok güzel de trafik çekilmez maalesef. Gidebiliyorsanız hafta içi gidip birbirinden güzel laleleri görmenizi tavsiye ederim.