Bursa

14.06.2015

Cumartesi akşamı Tirilye’den Bursa’ya geçtik ve Pazar günü Dobruca Derebahçe Restoran’da güzel bir kahvaltı yaparak başladık güne. Derenin üzerine kurulmuş köprülerin birinin üzerinde yaptık kahvaltımızı. Derenin sesi ve ağaçların altında kahvaltı yapmak oldukça keyifliydi. Kahvaltı oldukça çeşitliydi ve kişi başı 28 TL’ydi.

Dobruca Derebahçe Restoran'da kahvaltı
Dobruca Derebahçe Restoran’da kahvaltı
Dobruca Derebahçe Restoran'da kahvaltı
Dobruca Derebahçe Restoran’da kahvaltı

Kahvaltıdan sonra şehir turuna Koza Han ile başladık. Koza Han’a giderken geçtiğimiz alt geçitlerin birinde bu Hacivat Karagöz figürü vardı.

Hacivat Karagöz
Hacivat Karagöz

Koza Han’ın girişindeki yazıda şu bilgiler yer alıyor:

KOZA HANI

Sultan II. Bayezid tarafından İstanbul’daki cami ve medresesine gelir getirmek amacıyla inşa ettirilmiştir. 1489 yılı Mart ayında başlayan inşaat, 30 Eylül 1491 günü bitirilerek hizmete açılmıştır. Han’ın mimarı Abdülûlâ bin Pulad Şah, bina emini Şücâ bin Karaca, kâtipleri Hacı Yusuf bin Abdullah, Hayreddin bin Hamza ve Kemal Bey’lerdir.

Koza Han; Yeni Han, Beylik Han, Hân-ı Cedîd-i Âmire, Hân-ı Cedîd-i Evvel, Simkeş, Sırmakeş, Beylik Kârbânsaray ve Eski Yeni Han gibi isimlerle de anılmıştır.

Han klasik plana uygun olarak, kareye yakın dikdörtgen bir avlunun etrafında yer alan iki katlı ana yapıyla, doğusunda ahır ve depoların bulunduğu tek katlı avlulu bir yapı olan İç koza Han’dan oluşmaktadır.

Hanın üç girişi bulunur. Kuzey cephesindeki girişinde görkemli bir kapısı bulunmaktadır. Hanın iç avlusunun ortasında bir şadırvan, onun üzerinde bir mescit yer almaktadır.

Orhan Camii, Emir Han, Ulu Cami gibi şehrin genişlemesini sağlayan yapılardan sonra Koza Hanı’nın aynı hat üzerinde inşa edilmiş olması ticerete desteğin devam ettiğini gösterir.

Koza Hanı, 15. yüzyıldan beri uluslararası bir ticaret ve alışveriş merkeziydi. Koza Hanı’nda asırlardır çok farklı ülke ve milletlerden tüccarlarınişyerleri vardı. Yakın döneme değin içerisinde koza pazarının kurulduğu yapı günümüzde de ticari canlılığını korumaktadır.

2014 yılında UNESCO Dünya Mirası olarak kabul edilen alan içerisinde yer almaktadır.

Koza Han’ın üst katında ipekten yapılmış çeşit çeşit eşyaların satıldığı dükkanlar bulunuyor, alt katta ise kafeteryalar yer alıyor. Şalları çok sevdiğim için buradan da bir ipek şal almayı ihmal etmedim tabi.

Koza Han
Koza Han
Koza Han
Koza Han
Koza Han'da ipek şallar
Koza Han’da ipek şallar
Koza Han Mescidi
Koza Han Mescidi

Koza Han’dan sonra hemen yakınındaki Ulu Cami‘ye girdik. Ulu Cami, Osmanlı Devleti’nin dördüncü hükümdarı Yıldırım Bayezıd tarafından mimar Ali Neccar’a 1396-1399 yılları arasında yaptırılmış. Şimdiye kadar gördüğüm camilerden farklı olarak tek bir büyük kubbeli değil, 20 kubbeli şekilde yapılmış. Ortadaki kubbenin altında bir şadırvan bulunuyor. İçinde hat sanatıyla yazılmış kocaman levhalar ve duvar yazıları bulunuyor.

Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami

Hutbe’nin sağ tarafında Kabe kapısının örtüsü bulunuyor. Mısır Seferi’nden sonra halife olan Yavuz Sultan Selim, Mekke’de onarıma girişmiş, bu arada Kabe’nin örtüsünü İstanbul’dan gönderilen yeni örtü ile değiştirmiş. Yavuz, eski örtüyü ise Bursa’ya getirtip Ulu Cami’ye hediye etmiş ve kendi elleri ile taşıyıp asmış. Saf altın iplik ile üzerine ayetler işlenmiş bu örtü, yüzyıllar boyu kararmadan kalmış; ancak yapılan bazı hatalı restorasyonlar sonucu caminin rutubet alması üzerine işlemeleri dökülmüş.

Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami

Minber, kainatı temsil ediyormuş. Üzerine güneş sistemi kabartma bir formla işlenmiş. Gezegenler, güneşe uzaklıkları ve büyüklüklerinin oranları doğru olarak yerleştirilmiş.

Ulu Cami
Ulu Cami

Ulu Cami, namaz kılma alanı bakımından Türk tarihinde yapılan en büyük cami olarak biliniyor.

Mevlit yazarı Süleyman Çelebi ömrü boyunca Ulu Cami’de imamlık yapmış.

Bir de Kıble duvarındaki vav işaretinin yanında Hızır Peygamber’in bulunduğu, işaretin önünde namaz kılanların her duasının kabul olunacağı; caminin kuzeybatı penceresindeki parmaklıkların Davut Peygamber’in demirleri olarak tanıtılması ve o parmaklıklara yapışarak dua edilmesi gibi çeşitli hurafeler var cami hakkında.

Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami
Ulu Cami

Ulu Cami’den sonra Kapalı Çarşı’yı gezip sonra da Yeşil Türbe‘ye gittik.

Kapalı Çarşı
Kapalı Çarşı
Kapalı Çarşı
Kapalı Çarşı
Ulu Cami
Ulu Cami
Atatürk Heykeli
Atatürk Heykeli
Saat Kulesi
Saat Kulesi
Şehir Kütüphanesi
Şehir Kütüphanesi
Bursa
Bursa

Yeşil Türbe’nin çinileri ve ahşap kapısındaki süslemeler çok güzel ve etkileyiciydi. Bu da türbenin girişindeki açıklama:

YEŞİL TÜRBE

Yeşil Külliyesi’nin en tanınmış yapısı olan türbe, 1421 yılında Çelebi Sultan Mehmed tarafından Hacı İvaz Paşa’ya yaptırılmıştır. Türbe “Yeşil” adını, literatüre “Üretilmesi İmkansız Seramik” olarak geçen mavi, yeşil ve Turkuaz renkli İznik çinilerinden almıştır.

Duvarlarla beş bölüme ayrılmış kriptaya (mezar odası) sahip olan türbe, sekizgen gövdelidir.

Çivi kullanılmadan birbirine geçme yöntemiyle (kündekâri) oluşturulmuş ahşap kapısında, külliyedeki ahşap işlerinin ustası olarak “Amel-i Hacı Ali bin Ahmed-i Tebrîzî” ibaresi vardır. Ayrıca diğer ustaları, Nakkaş Ali bin İlyas Ali ve Mehmed el Mecnun’dur.

Türbede dokuz adet sanduka bulunur. Çelebi Mehmed’in sandukası ve mihrap; kabartma sarı, lacivert ve beyaz çinilerle kaplıdır. Diğer sandukalar; Çelebi Mehmed’in şehzadeleri Mustafa, Mahmud, Yusuf Çelebiler ile kızları Selçuk, Sittî, Ayşe, Hafsa Sultanlara ve sütannesi Dâye Hatun’a aittir.

Türbe, 2005-2009 yıları arasında restore edilmiştir.

2014 yılında UNESCU Dünya Mirası olarak ilan edilen alan içerisinde yer almaktadır.

Yeşil Türbe
Yeşil Türbe
Yeşil Türbe
Yeşil Türbe
Yeşil Türbe
Yeşil Türbe
Yeşil Türbe
Yeşil Türbe
Yeşil Türbe
Yeşil Türbe
Yeşil Türbe
Yeşil Türbe
Yeşil Türbe
Yeşil Türbe
Yeşil Türbe
Yeşil Türbe

Yeşil Türbe’den sonra hemen yakınındaki Yeşil Cami‘yi de görelim dedik. Yeşil Cami’ye de hayran kaldığımı söylemeliyim. Bursa’ya gidilince sadece Ulu Cami değil, Yeşil Cami de mutlaka görülmeli bence.

YEŞİL CAMİ

Yeşil Cami; Erken dönem Osmanlı mimarisinin en önemli örneklerinden, Yeşil Cami’nin yapımına Çelebi Sultan Mehmed zamanında başlanmış, oğlu II. Murad zamanında 1422 yılında tamamlanmıştır. Ters T planlı yapılar grubuna girmektedir. Yeşil Cami’nin mimarı, Hacı İvaz Paşa, nakkaşları ise Ali bin İlyas ve Mehmet el Mecnun’dur. Cami sadece taş kullanılarak yapılmış ve üzeri mermer plakalarla kaplanmıştır. İki katlı caminin üst katında, Osmanlı döneminde ilk kez bu camide görülen “Hünkâr Mahfili” yer alır.

Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami
Yeşil Cami

ÇELEBİ MEHMED (YEŞİL) KÜLLİYESİ

V. Osmanlı Sultanı Çelebi Sultan Mehmed tarafından 1413-1421 yılları arasında yaptırılmıştır. Külliye bünyesinde cami ,türbe, medrese, imaret ve hamam yapıları bulunmaktadır. Bu yapı topluluğunun Mimarı Hacı İvaz Paşa olup, kalem işleri ve süslemeler Nakkaş Ali bin İlyas ve Mehmet el Mecnun tarafından yapılmıştır. Erken dönem Osmanlı mimarisinin en önemli örneklerinden biri olan Yeşil Cami’nin yapımına Çelebi Mehmed zamanında başlanmış, oğlu II. Murad zamanında 1422 yılında tamamlanmıştır. Külliye bünyesinde çini, mermer, taş ve ahşap işçiliği ile süsleme sanatlarının en güzel örneklerini bir arada görmek mümkündür. Külliye, bir anlamda Osmanlı Devleti’nin yeniden şahlanışının bir nevi ilanıdır.

Sultan Çelebi Mehmed

Bir anlamda Osmanlı’nın ikinci kurucusu olarak nitelendirebileceğimiz Çelebi Mehmed, Yıldırım Bayezid’in oğludur. 1379 yılında doğan Bayezid’in annesi Devlet Hatun’dur. Sultan Çelebi Mehmed 1413-1421 yılları arasındaki saltanatı boyunca 24 muharebeye bilfiil katılmıştır. Anadolu’daki birliği, verdiği mücadelelerle tam anlamıyla sağlamıştır. Döneminde Candaroğulları Beyliği’ni Osmanlı topraklarına katmıştır. 1415’de Venediklilerle ilk deniz savaşı yapılmıştır. 1416 ve 1417 yıllarında Avrupa’ya birçok akınlar düzenlenmiş, 26 Mayıs 1421 yılında 42 yaşında Edirne’de vefat etmiştir. Naaşı, Bursa’ya getirilerek Yeşil Türbe’ye defnedilmiştir.

Yeşil Cami’yi de gördükten sonra Irgandı Köprüsü‘ne vardık. Irgandı Köprüsü üzerinde çarşı bulunuyor ve buradaki dükkanlarda çeşitli el sanatları icra ediliyor. Irgandı Köprüsü üzerinde çarşı bulunan Dünya’daki 4 köprüden biriymiş. Diğer 3’ü de, Bulgaristan’ın Lofça kentindeki Osma Köprüsü, İtalya’nın Floransa kentindeki Ponte Vecchio Köprüsü ve Venedik kentindeki Rialto Köprüsü’ymüş.

Irgandı Köprüsü
Irgandı Köprüsü
Irgandı Köprüsü
Irgandı Köprüsü

Köprüden geçip yemek yemek için Kebapçı İskender’e gittik. Yarım saat kadar sıra bekledikten sonra sonunda biz de yiyebildik Bursa’nın meşhur İskender Kebabı’nı. 1 porsiyon 26 TL, 1 buçuk porsiyon 35 TL’ydi.

Yemeğimizi yedikten sonra Tophane‘ye çıkıp Orhan Gazi ve Osman Gazi Türbeleri‘ni gezdikten sonra Bursa’yı tepeden izledik.

ORHAN GAZİ TÜRBESİ

Türbe, Osmanlı Devleti’nin kurucusu Orhan Gazi’ye aittir.

1326 yılında Bursa’yı fetheden Osmanlı Sultanı Orhan Gazi’nin (1281-1362) mezarının bulunduğu bu yapı, 11. yüzyılda bu alanda mevcut olduğu bilinen Saint Elias (Aya Elia) Manastırı’ndaki kilisenin yerine yapılmıştır. Türbenin zemininde günümüzde de izleri görülen Bizans Dönemi’nden kalma mozaikler kilisenin varlığını kanıtlamaktadır. 1855 depreminde tamamen yıkılan yapı, 1863 yılında Sultan Abdülaziz tarafından yeniden yaptırılmıştır.

Orhan Gazi Türbesi, kare planlıdır. Yapı dört sütun üzerine oturan küçük bir kubbe ile örtülüdür.

Türbede yirmi sanduka bulunmaktadır. Orhan Gazi’nin sandukası türbenin ortasında yer almaktadır. Ayrıca türbede Orhan Gazi’nin eşi Nilüfer Hatun, Orhan Gazi’nin oğlu Şehzade Kasım, Yıldırım Bayezid’in kızı Fatma Sultan, Cem Sultan’ın oğlu Abdullah ve II. Bayezid’in oğlu Şehzade Kokut’a ait sandukalar yer almaktadır. Diğer sandukaların ise kimlere ait olduğu bilinmemektedir.

Türbe 1801, 1863, 2009 yıllarında onarım görmüştür.

2014 yılında UNESCO Dünya Mirası olarak ilan edilen alan içerisinde yer almaktadır.

Orhan Gazi Türbesi
Orhan Gazi Türbesi
Orhan Gazi Türbesi
Orhan Gazi Türbesi

OSMAN GAZİ TÜRBESİ

Türbe, Osmanlı Hanedanlığı’na adını veren Osman Gazi’ye aittir.

Orhan Bey, 1326 yılında Bursa’yı fethetmesinin ardından babası Osman Gazi’nin (1258-1326) vasiyetini yerine getirerek onu “Gümüşlü Kubbe” denilen yapının içine defnetmiştir. Osman Gazi’nin ‘Gümüşlü Kubbe’ olarak adlandırdığı yapı, Bursa kuşatması sırasında uzaklardan güneş altında kurşun kaplı kubbesi parlayan bir Bizans şapeliydi. Günümüzde Osman Gazi’nin mezarının bulunduğu yapı, 11. yüzyılda bu alanda mevcut olduğu bilinen Saint Elias (Aya Elia) Manastırı’ndaki şapelin yerine yapılmıştır. Osmanlılar tarafından türbeye dönüştürülen şapel, 1801’deki yangında ve 1855 depreminde büyük hasar görmüş olup 1863 yılında Sultan Abdülaziz tarafından yeniden yaptırılmıştır.

Türbe sekizgen planlı olup üzeri kubbe ile örtülüdür.

Türbe otrasındaki sedef kakmalı ahşap sanduka Osman Gazi’ye aittir. Türbedeki on yedi sanduka arasında Osman Gazi’nin oğlu Alaaddin Bey, Orhan Bey’in eşi Asporça Hatun ve oğlu İbrahim Bey, I. Murad’ın oğlu Savcı Bey’e ait sandukalar  da bulunmaktadır.

Türbe 1801, 1863, 2004, 2009 yıllarında onarım görmüştür.

2014 yılında UNESCO Dünya Mirası olarak ilan edilen alan içerisinde yer almaktadır.

Osman Gazi Türbesi
Osman Gazi Türbesi
Osman Gazi Türbesi
Osman Gazi Türbesi
Saat Kulesi
Saat Kulesi
Tophane
Tophane
Tophane'den manzara
Tophane’den manzara
Saat Kulesi
Saat Kulesi
Tophane
Tophane
Tophane'den manzara
Tophane’den manzara

Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapmış Bursa, ne zamandır görmek istediğim bir şehirdi. Böylelikle Bursa’yı 1 günlüğüne de olsa gezip görme şansımız oldu. Bu güzel şehri bir dahaki sefere daha fazla gezebiliriz umarım.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *