24.05.2016
Akçapınar’daki Okaliptüs Yolu’na da uğradığımız için Datça’dan Bodrum’a varışımız 4 saat kadar sürdü. Bodrum’da her yere yapılmış evleri otelleri görünce üzüldüm doğrusu. Güzelim doğayı yine katletmişiz maalesef 🙁 Bodrum oldukça kalabalıktı. Hem o kadar turistik hâle gelmiş, hem de daha bu mevsimde bile o kadar çok yabancı turist vardı ki kendimi yurtdışında gibi hissettim gezerken.
Halikarnas Mozolesi, Antik Tiyatro ve Bodrum Kalesi gezilip görülebilecek yerler. Halikarnas Mozolesi’nden geriye pek bir şey kalmadığı için biz gezmedik. Antik Tiyatro da daha birçok gezeceğimiz için buradakini gezmedik. Bodrum Kalesi’ni gezip Gümüşlük’teki Club Crystal Otel’e (114TL) gittik kalmaya. Bodrum Kalesi oldukça büyük ve güzeldi. Kale şu anda Sualtı Arkeoloji Müzesi olarak kullanılıyor. Müzekart geçerliydi ve bebek arabasını yine kapıda bırakıp gezdik içeriyi. Şu yazı da girişteki tabeladan:
BODRUM KALESİ
Kale, Aziz Petros adına eski bir Türk ve Bizans kalesi üzerine Saint Jean Şövalyeleri tarafından 1406 yılında yapılmaya başlanmıştır. İnşaatı 1522 yılına kadar sürmüştür. Akdeniz’in en sağlam kalesidir. Kayalık bir yarımada üzerine kurulmuştur. İç kaleye yedi kapıdan geçilerek ulaşılır. Kale içinde çeşitli uluslar tarafından yapılan beş ana kule bulunmaktadır. Bunlar; İngiliz Kulesi (Aslanlı Kule), İngiltere dışında İngilizlerin yaptırdığı en büyük anıttır. Fransız Kulesi (Gergef Kulesi), İspanyol Kulesi (Yılanlı Kule), İtalyan Kulesi (Kabartmalı Kule), Alman Kulesi (Sağlam Kule)’dir. Duvarlar üzerinde 249 adet arma vardır. Bu armalar kale komutanları ile onların Üstadı Azamlarına aittir. Bodrum Kalesi Rodos’un fethinden sonra Saint Jean Şövalyeleri tarafından 5 Ocak 1523 tarihinde savaşsız olarak Türklere teslim edilmiştir. Şövalyeler döneminde kalede 50 şövalye ve 150 kadar asker bulunmaktaydı. Osmanlılar döneminde ülke sınırları Afrika’nın orta belinden geçtiği için kale önemini yitirmiştir. Bir dizdar ve altmış asker tarafından yönetilmiştir. 1895 yılında hapishaneye dönüştürülmüş, elli gardiyan sorumluluğunda 700 tutuklu barındırılmıştır. 1. Dünya Savaşı sırasında, 26 Mayıs 1915’te Fransız Dubleks zırhlısı tarafından bombalanmıştır. Mahkumlar iç bölgelere taşınarak kale terkedilmiştir. 1960 yılında müze deposu olarak kullanılmaya başlanmış; 1964 yılında Müze Müdürlüğü olmuştur. Bodrum Kalesi içinde dünyanın en büyük Sualtı Arkeoloji Müzesi bulunmaktadır.
BODRUM SUALTI ARKEOLOJİ MÜZESİ
Bodrum Müzesi Türkiye’nin tek, dünyanın en büyük Sualtı Arkeoloji Müzesi’dir. Müzedeki buluntuların büyük bir bölümünü bilimsel sualtı kazılarından çıkarılan batıklar ile sünger avcılarının müzeye bağışladığı buluntular oluşturmaktadır. Sualtı kazıları 1960 yılından beri ülkemiz kıyılarında yapılmaktadır. Bunlar; Finike-Gelidonya Burnu Batığı (M.Ö. 12. yy), Bodrum-Yassıada Bizans Batığı (M.S. 7. yy), Bodrum-Yassıada Geç Roma Batığı (M.S. 4. yy), Finike-Şeytan Deresi Batığı (M.Ö. 16. yy), Marmaris Serçe Limanı Cam Batığı (M.S. 11. yy), Marmaris Serçe Limanı Helenistik Batık (M.Ö. 3. yy), Bodrum Yassıada Osmanlı Batığı (M.S. 16. yy), Kaş Uluburun Batığı (M.Ö. 14. yy) sualtı kazılarıdır.
Sualtından çıkarılan ve kara kazılarından bulunan eserler değişik mekânlarda yaşayan müzecilik anlayışı içinde sergilenmektedir. Kültür varlıklarının dışında kalenin ekndisi de bir anıt müzedir. Kale aynı zamanda bir botanik bahçesidir. Akdeniz yöresinin çeşitli ağaç ve çiçekleri mitolojik öyküleri ile tanıtılmaktadır. Tavus kuşları ve çeşitli hayvanlar çocuklarınızın ilgisini çekecektir. Müze salonlarını gezerken zaman zaman kale içinde değişik kafeteryalarda dinlenme olanağı bulacaksınız. İngiliz Kulesi’nde ortaçağ müziği dinleyip, Karialı Prensesin şölen evinde geçmişi yaşayacaksınız.
Osmanlıların Bodrum’u almasıyla kilise camiye çevrilmiş ve bir minare eklenmiş. Şapelde Turgutreis yakınında Yassıada bölgesinde bulunan ünlü Doğu Roma Batığı’nda çıkan eserler sergileniyor.
Bodrum Kalesi oldukça büyüktü ve biz her köşesini tam anlamıyla gezemedik. Hem sıcak hem de kucağımızda çocuk olunca bazı yerleri atlayarak gezdik.
Bodru Kalesi’ni gezdikten sonra Gümüşlük’teki otele vardık ve bu güzel günbatımı ile günümüzü bitirdik.
25.05.2016
Ertesi gün Bodrum’dan çıkıp Didim’e doğru yol aldık. Giderken yolda durup Bodrum’un tarihi yel değirmenlerinin ve tepeden kalesinin fotoğraflarını çektim. Bodrum’da hediyelik eşya olarak birbirinden çeşitli yel değirmeni maketleri, mumlukları, magnetleri satılıyordu. Gelmişken ben de aldım ama, bütün Ege turumuz boyunca aynı hediyeliklerin başka yerlerde daha ucuza satıldığını gördüm.
