14.06.2014
İstanbul’a gelenlerin ilk görmesi gereken yerlerden birisi de 1985 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne giren İstanbul Tarihî Yarımada’da yer alan Topkapı Sarayı Müzesi’dir. Topkapı Sarayı, Fatih Sultan Mehmed tarafından 1460-1478 tarihleri arasında yaptırılmış. Müze kış sezonunda 09:00 – 16:45 saatleri arasında, yaz sezonunda 09:00-18:45 saatleri arasında gezilebiliyor. Harem bölümü hariç bilet fiyatları 25 TL’ydi. Müzekart geçiyor. Harem bölümü için ayrıca bilet almak gerekiyor ve Müzekart Harem bölümünde geçerli değil.
Topkapı Sarayı’nın giriş kapısının hemen önünde III. Ahmet Çeşmesi yer alıyor.
Topkapı Sarayı Müzesi I. Avlusu’nda yer alan Aya İrini Müzesi de ziyarete açılmış. Daha önce sadece konser ve bazı etkinlikler için açık oluyordu.
Babüsselam’ın I. Avluya bakan cephesinde Kelime-i Tevhid, Sultan II. Mahmud tuğrası, yanlarda 1758 tarihli tamir kitabeleri ve Sultan III. Mustafa tuğraları bulunuyor.
Daha Babüsselam’dan girer girmez tavan süslemeleri bile dikkat çekiyor.
Kapıdan girdikten sonra sağ tarafta mutfak kısmı bulunuyor ve fotoğraf çekmek yasak.
Arz Odası’nı geçtikten sonra sağ tarafta sergilemeler devam ediyor. Kaşıkçı elması da burada sergileniyor ve buralarda da fotoğraf çekimi yasak.
Fatih Köşkü sofasından boğaz manzarası müthiş görünüyor, zaten bu nedenle oldukça kalabalık oluyor burası.
Topkapı Sarayı’nın içinde yer alan yemek yenilecek tek yer Konyalı Restoran.
IV. Avlu’da yer alan Sofa Köşkü, Bağdat Köşkü, Revan Köşkü, Sünnet Odası’nın iç kısımlarının süslemeleri, çinileri muhteşem.
SOFA KÖŞKÜ/MERDİVEN BAŞI KASRI/MUSTAFA PAŞA KÖŞKÜ
Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa tarafından 17. yüzyıl sonlarında yaptırıldığı sanıldığından, yapıya Mustafa Paşa Köşkü de denilmektedir.
Yapı 18. yüzyıl başında Sultan III. Ahmed ve daha sonra Sultan I. Mahmud döneminde yapılan onarımlarla rokoko üslubu dekorasyonunu kazanmıştır.
Köşk, serbestçe yerleştirilmiş Divanhane ile Namaz Odası veya Şerbet Odası mekanlarından oluşur.
Köşkte sultanlar bahçelerdeki spor oyunlarını seyrederler ve eğlenceler düzenlerlerdi.
REVAN KÖŞKÜ
Sultan IV. Murad’ın Revan Seferi ve zaferi anısına 1635-36 yıllarında yaptırılmıştır. Padişahların sarıklarının bu odada korunması nedeniyle, Sarık Odası olarak da anılır.
Mermer kaplama dış cephesi ve 17. yüzyıl çinileriyle dikkat çeken köşk, klasik Osmanlı mimarisinin son örneklerindendir.
1733 yılında Sultan I. Mahmud’un vakfettiği kitaplarla Has Oda kitaplığı olarak kullanılmaya başlanmıştır.
SÜNNET ODASI – YAZLIK ODA
1640 yılında Sultan İbrahim tarafından yaptırılmış olan köşk, şehzadelerin sünnet düğünleri için kullanıldığından Sünnet Odası adıyla anılır.
Duvarları Osmanlı çini sanatınıneşsiz örnekleriyle kaplıdır. Cephedeki 1529’a tarihlenen Uzak-Doğu etkili mavi-beyaz yekpare çini panolar, müstesna çini örneklerindendir.
Has Oda-Mukaddes Emanetler Dairesi’nde de fotoğraf çekimi yasak.
Son olarak Kubbealtı’nı gezip Topkapı Sarayı’na bir kez daha veda ettik. Harem bölümü hariç müzeyi gezmek yaklaşık 2 saat sürdü. Topkapı Sarayı’ndaki süslemeler, çiniler, manzara, bahçesi, sergiler… kısacası her şey bir başka güzel. İstanbul’u ziyaret edenler burayı görmeden gitmemeli kesinlikle.