Ankara, öncelikle Anıtkabir’in bulunduğu şehir olması sebebiyle ve bir de tabii ki başkentimiz olması sebebiyle görmek istediğim şehirlerden biriydi. Sadece 2 günlüğüne görme fırsatım olsa da bu kadarı bile yeterliydi benim için şimdilik.
İstanbul’dan Ankara’ya yolculuk otobüsle 6-7 saat sürüyor.
1. gün – 08.08.2009
Cumartesi günü arkadaşlarla buluşup Harikalar Diyarı‘na gittik. Burada Keloğlan’dan Red Kit’e, Pamuk Prenses’ten Gülliver’e kadar birçok çizgifilm ve masal kahramanının heykelleri bulunuyor. Yani çocuklu aileler için tam bir biçilmiş kaftan. Orada gördüğümüz çocuklar oldukça eğleniyor gibi görünüyordu. Bir de aileler çocuklarına biraz sahip çıksalar da heykellere zarar vermek yerine güzel güzel gezseler daha da mutlu olurdum ya neyse..
Harikalar Diyarı’nı gezdikten sonra kendimizi Lunapark’ta bulduk. İlk defa Asansör ve Kamikaze’ye bindim ve ikisi de çok eğlenceliydi 🙂
2. gün – 09.08.2009
İkinci gün Ankara gezimize Anıtkabir ile başladık. Ankaray’ın Tandoğan durağında inip biraz yürüyerek vardık Anıtkabir’e. Giriş ücretsiz. Tandoğan durağından 5-10 dk hafif bir yokuş çıktıktan sonra İstiklal ve Hürriyet Kuleleri ile karşılaşıyorsunuz. Kulelerin hemen yanlarında, Aslanlı Yol’un başlangıcında Kadın Heykel Grubu ve Erkek Heykel Grubu bulunuyor.
İstiklal Kulesi içinde bir Anıtkabir minyatürü bulunuyor.
Aslanlı Yol’un sonunda Müdafaa-i Hukuk Kulesi ve Mehmetçik Kulesi bulunuyor. Sonra da Mozole’yi görüyorsunuz.
Zafer Kulesi’nde Atatürk’ün naaşını Dolmabahçe Sarayı’ndan Sarayburnu’na taşıyan top arabası sergileniyor.
Mozole’nin tam karşısında İsmet İnönü’nün lahdi bulunuyor.
Diğer kulelerde Atatürk’ün kullandığı tören ve makam arabaları sergileniyor.
Çiçeklerden yapılmış bu Türkiye haritası şeklindeki Türk Bayrağı da çok hoşuma gitti benim.
Şeref Holü’nde Atatürk’ün sembolik lahdi bulunuyor. Atatürk’ün naaşı Şeref Holü’ndeki sembolik lahit taşının tam altındaki mezar odasında bulunuyormuş. Anıtkabir’in en etkileyici bölümü burasıydı benim için. Cumhuriyetimizin kurucusunun “Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.” sözleri bir kez daha yankılandı beynimde ve 10 Kasım’larda söyledğimiz “Atatürk ölmedi, yüreğimde yaşıyor” şarkısı..
Anıtkabir’den sonra Resim ve Heykel Müzesi‘ne gittik. Müzeye giriş ücretsiz. Binanın dış görünümü çok güzel. Müzede resim, heykel, seramik ve baskı eserler sergileniyor.
Etnografya Müzesi, bu müzenin hemen yanında bulunuyor. Giriş ücreti 3TL ve Müzekart geçiyor. Burada ilk gördüğümüz yer Anıtkabir inşa edilene kadar Atatürk’ün yattığı yer oluyor.
Müzenin dışarıdan fotoğrafını çekmemişim ama binası yine çok güzel. Kubbesinin iç süslemesine de bayıldım ben.
Müzede Türk kıyafetleri, işleme eserler, el dokumaları, madeni eserler, sünnet odası, Türk kahvesi, cam ve çini, silahlar, el yazmaları, ahşap eserler, taş eserler ve takılar sergileniyor.
https://isacoturoglu.com.tr/gezi/anitkabir-gezi-rehberi-notlarim.html