03.03.2013
Pazar günü Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi’ni gezdikten sonra daha önce içini görmediğim 6 minareli camiye- Sultan Ahmet Camii‘ye gitmeye karar verdik.
Yürüyerek Sultan Ahmet Meydanı’na vardık. Meydanda Örme Dikilitaş (İ.S. 10. yy), Yılanlı Sütun (Dikilişi: İ.S. 4. yy) ve Obelisk (Dikilişi: İ.S. 390) bulunuyor. Bir zamanlar birbirine dolanmış 3 yılan şeklinde olan Yılanlı Sütun’ın günümüzde sadece 5 metrelik bölümü kalmış, yılan başları kısmı günümüze ulaşamamış.
ÖRME DİKİLİTAŞ
Örme dikilitaş, Hipodrom’da yarışan at arabalarına dönüş işaretini vermekteydi. Tabanındaki yazıttan anlaşıldığı üzere, VII. Konstantin tarafından onarılmış ve bronz ile kaplanmıştır.
Meydanda bulunan Alman Çeşmesi‘nde restorasyon çalışmaları vardı. Yıl sonuna kadar sürecekmiş çalışmalar. Bu yıl gelecek turistler göremeyecekler bu güzel çeşmeyi maalesef.
ALMAN ÇEŞMESİ
Bu çeşme, İstanbul’a üç kez gelen Alman İmparatoru II. Wilhelm’in ikinci gelişinin anısına ithaf edilmiş ve 1901 yılında II. Abdülhamit’e hediye edilmiştir.
Sultan Ahmet Camii’nin içi ise muhteşemmiş. Çini süslemelerinden dolayı “Mavi Camii (Blue Mosque)” olarak bilinen, İstanbul’a gelen turistlerin görmeden dönmediği caminin içini görmek için çok geç kalmışım doğrusu.
Camiden çıktığınızda hemen karşınızda Tapu ve Kadastro İstanbul Bölge Müdürlüğü bulunuyor.
Sultan Ahmet Meydanı’nda zaman zaman etkinlikler düzenleniyor. Bir keresinde sema gösterisine gitmiştik.
Sultan Ahmet Camii’ni gördükten sonra Ayasofya Müzesi‘ne gittik.
Tarihi yarımadayı gezerken Ayasofya Müzesi, Yerebatan Sarnıcı, Topkapı Sarayı, Gülhane Parkı‘nı da listenize eklerken Sultan Ahmet Camii’nin hemen karşısında yer alan Türk ve İslam Eserleri Müzesi ile Sultan Ahmet Camii’nin arkasındaki Arasta’da yer alan Büyük Saray Mozaikleri Müzesi‘ni de görmeyi ihmal etmeyin.