Tatilimizin Belçika’dan sonraki kısmı Holanda’da geçti. Hollanda’da zaman Türkiye’den 1 saat geri. Para birimi Euro (EUR). 1 Euro 5.20 Türk Lirası’na karşılık geliyordu. Umuma mahsus (bordo) pasaportu olan Türk vatandaşlarının Hollanda’ya giriş için Schengen vizesi alması gerekiyor. Hollanda’nın peyniri, yel değirmenleri, laleleri meşhur. Pazar günü Anvers’ten Rotterdam’a arabayla 1 saatte ulaştık.
Rotterdam’da gezdiğimiz yerler:
27.05.2018
Rotterdam’ı gezi planlarımıza son anda ekleyip gezmek için yarım günümüzü ayırdık. İlk önce Hotel New York‘u gördük, aracımızı hemen arkasındaki otoparka bıraktık ve yarım saatlik otopark ücreti 1 EUR ödedik. Hotel New York eskiden Holland America Line Genel Müdürlüğü olarak kullanılıyormuş. Bir zamanlar insanlar buradaki limandan New York’a gidiyormuş. Limanda Amerika’ya gidenlerin eşyaları temsilen bavul heykeli bulunuyor. Ayrıca Rotterdam’ın meşhur kulesi Euromast ve meşhur köprüsü Erasmus Köprüsü de bu limandan görülebiliyor.
Daha sonra da Rotterdam’ın kapalı pazar alanı Markthal‘u ve yakınındaki Kübik Evleri görmeye gittik. Devasa büyüklükteki Markthal’un tavan kısmı çeşitli meyve, sebze ve çiçek resimleriyle süslenmiş, şimdiye kadar gördüğüm yapılardan daha farklıydı. İçeride çeşitli meyve, sebze ve yiyeceklerin satıldığı dükkanlar ve restoranlar bulunuyor. Biz de burada gördüğümüz Ekmekçi Döner’den döner-ayran alıp karnımızı doyurduk, daha sonra sıra geldi neredeyse Rotterdam’la özdeşleşmiş Kübik Evleri görmeye.
Piet Blom tarafından tasarlanan Kübik Evler ilginç mimarisiyle dikkat çekiciydi Sarı renkli ve 45 derecelik açıyla duran bu evler kullanılıyormuş ve hatta biri turstlerin ziyaretine açıkmış.
Son olarak Markthal’un yakınlarında yer alan Aziz Lauren Kilisesi’ni (Grote of Sint-Laurenskerk) görüp Rotterdam’dan ayrıldık.
Aracı Markthal’un alt kısmındaki otoparka bırakmıştık ve otopark ücreti 6.80 EUR ödedik. Rotterdam’dan sonra Delft’e doğru yolumuza devam ettik.