Ordu

Karadeniz turumuzda ikinci durağımız Ordu oldu. Ordu adı, 1396 yılında Giresun’u fethetmek için 12 bin kişilik kuvvetin toplanması sonucu verilmiş. Büyükşehir statüsünde olan Ordu, Orta ve Doğu Karadeniz bölgesinde yer alıyor.

25.06.2017

Pazar günü Samsun’dan 1,5 saatlik bir yolculuğun ardından Ünye Kalesi‘ne vardık. Kaleye giderken köy yoluna girdikten sonraki bir kısmı toprak yoldu. Kalenin girişine vardıktan sonra arabamızı park edip yukarı doğru çıkmaya başladık. Giriş ücretsiz. Hafiften atıştıran yağmur kaleye çıkılan patikayı oldukça kayganlaştırmıştı. Kucağımızda kızımız olduğu için kayıp düşmeyelim diye en tepeye kadar çıkamadık ama çıkabildiğimiz yerden bile etrafın manzarası harikaydı. Kalede en çok ilgimi çeken, belki de buraya gelme sebebimiz de Kral Kaya Mezarı’ydı. Tarih ve doğal güzellikler bir araya gelince görmeden gitmek olmazdı bu güzel yeri.

Ünye Kalesi
Ünye Kalesi
Ünye Kalesi
Ünye Kalesi

ÜNYE KALESİ

İlimiz, Ünye İlçesi, Güzel Kale Köyü sınırları içerisinde 2 Pafta 477 Parsel’de yer alan Ünye Kalesi I. Derece Arkeolojik Sit Alanıdır. Ünye İlçesinin güneyinde ve 7 km. mesafede yer alan yaklaşık 250 m. yükseklikteki doğal bir kayalıklardan yararlanılarak oluşturulan bir kale yerleşmesidir. Kaleye Ünye Niksar yolundan ve Güzel Kale Köyünün içinden geçilerek ulaşılmaktadır. Giriş kapısının 30 m solunda doğal kayalık üzerinde ve yerden 7-8 m. yükseklikte oldukça görkemli bir kaya mezarı yer almaktadır. Mezarın üçgen kalınlığının her üç noktasında birer kabartma kartal bulunmakta, sağ uçtaki kabartma iyi korunmuş durumdadır. Kale girişi güney-doğudadır. Kapısı 5 m. yüksekliğinde olup, incelemeler bu kapının II. Midridat zamanında yapıldığı ihtimalini kuvvetlendirir mahiyettedir. Girişin hemen ardında dış kale alanında 2 adet içi sıvalı su sarnıcı, kayalara oyulmuş basamaklar ve değişik temel kalıntıları mevcuttur. İç kalede ise 2 adet Kayaya oyulmuş dehliz mevcuttur. Bu dehlizlerden altta olanın hemen önünde ve girişin üstüne gelecek şekilde olan alanda düzgün kesme taşlarla yapılmış bir bina kalıntısı, bunun hemen yanındaki kaya kütlesinde kayaya oyulmuş bir lahit mezar yer almaktadır. En üst kısımda ise kayaya oyulmuş ve oldukça büyük bir adet sarnıç yer almaktadır.

Ünye Kalesi giriş kapısı
Ünye Kalesi giriş kapısı
Kral Kaya Mezarı
Kral Kaya Mezarı

Ünye Kalesi

Ünye Kalesi, Ünye-Niksar yolunun yedinci kilometresinde, yolun solunda iki yüz metre yükseklikte bir tepenin üzerinde kurulmuştur. Jeologların ifadesine göre, kale eski çağlarda yanardağ iken faaliyetini tamamlamış ve yanardağın kraterleri üzerine kaleyi inşa etmişlerdir. Kalenin ilk yapılış tarihi, Milattan önce 200-250 yıllarına rastlar. Pers kökenli Pontus Hükümdarı 2’inci Mitradates kaleyi bu kraterler üzerine yaptıran ilk kişidir. Tarihin çeşitli aşamalarında bölgeden geçen, kısa veya uzun müddet bölgeyi elinde tutan her kavim ve uygarlık kaleyi kullanmış hepsi ek ve ilaveler yapmışlardır. Kaledeki kaya mezarları altıncı yüzyılda yapılmıştır. Bunun yanında kalede dehlizler, kuyular, mağaralar, kral mezarları, eski sur kalıntıları, uzun tüneller bulunmaktadır. Duvar ve sur kalıntıları kısmen Yunan ve Roma kısmen de Osmanlı mimarisi izlenimini vermektedir. Kaleyi en son kullanan Osmanlılar da birtakım eklemeler yapmışlardır. Kale 10’uncu yüzyıldan sonra bölgeyi elinde bulunduran Pontus ve Romalılar tarafından etkin bir şekilde kullanılmıştır. Yarıya kadar toprağa gömülü olan giriş kapısının yanlarında renkli hayvan resimleri vardır. On iki Kral Mezarı Kale tek bir kavim tarafından aynı anda yapılmamış iki bin yıllık tarihinde bölgeden geçmiş 40-50 kadar kavim ve uygarlıklar tarafından meydana getirilmiştir. Zirveye yakın bölgede tüneller ve dehlizler vardır. Güney cephesinde çıkılması zor duvarlarda üç metre genişliğinde kaya mezarı dikkati çekmektedir. Mezarın üçgen alınlığının her üç noktasında da Bizans’ı simgeleyen kartal figürleri vardır. Zirveye yakın bölgede tepenin dibine iniyor izlenimini veren tünelden 485 basamak kadar inilmiş daha aşağısı yukardan düşen taş ve molozlarla dolmuştur.

Ünye Kalesi
Ünye Kalesi
Ünye Kalesi
Ünye Kalesi
Ünye Kalesi'nden manzara
Ünye Kalesi’nden manzara
Ünye Kalesi'nden manzara
Ünye Kalesi’nden manzara
Ünye Kalesi'nden manzara
Ünye Kalesi’nden manzara
Ünye Kalesi'nden manzara
Ünye Kalesi’nden manzara
Ünye Kalesi'ne çıkış yolu
Ünye Kalesi’ne çıkış yolu

Bahar ve yaz aylarında gezmenin en güzel yanı da etrafı kaplayan rengarenk çiçekler olsa gerek 🙂

Fiğ çiçeği
Fiğ çiçeği
Gıvışkan otu
Gıvışkan otu
Sarı kantaron
Sarı kantaron
Çit sarmaşığı
Çit sarmaşığı
Çayır üçgülü
Çayır üçgülü

Ünye Kalesi’ni gördükten sonra 2-2,5 saat kadar bir yolculuğun ardından da Aybastı ilçesinde yer alan Perşembe Yaylası‘na ulaştık. Perşembe Yaylası’na kadar giden yol gayet düzgün asfalt yoldu, herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Fakat, bayram tatili sebebiyle oldukça kalabalıktı. Restoranların olduğu yerde adım atacak yer yoktu neredeyse. Yaylaya vardığımız ilk yerde büyükçe bir gölet bulunuyordu ve göletin kenarında Gölet Marina Kafe ve Restoran yer alıyordu.  Gölette deniz bisikletiyle gezinti yapanlar vardı. Çok kalabalık olduğu için biz buraya oturmayıp yemek yiyebileceğimiz başka bir yer baktık. Kalabalıktan dolayı arabamızı park etmek için yer bulmakta da zorlandık. Uygun bir park yeri bulduktan sonra yemek yemek için Yörem Sofrası’na oturduk. Yarım kilo kuzu eti, yarım kilo köfte, yoğurt ve salata aldık ve 60 TL ödedik. Yemekten sonra menderesleri seyredebilmek için sağ taraftan devam eden toprak yoldan Karga Tepesi’ne çıktık arabamızla. Yine park edip montlarımızı giydik, bu tepe oldukça rüzgarlı ve soğuktu. Kalabalıktan dolayı manzarayı pek izleyemeyeceğimizi düşünüp endişelenmiştim ama tepedeki korkulukların ötesine geçip manzarayı bozan pek kimse yoktu Allah’tan 🙂 Rahat rahat fotoğraf çekip manzarayı izleyebildik.

Perşembe Yaylası
Perşembe Yaylası
Perşembe Yaylası
Perşembe Yaylası
Perşembe Yaylası
Perşembe Yaylası
Perşembe Yaylası
Perşembe Yaylası
Perşembe Yaylası
Perşembe Yaylası
Perşembe Yaylası
Perşembe Yaylası

Menderesleri ilk defa burada görmüş oldum ve oldukça da etkilendim. Güzel yurdumuzda böyle güzel manzaraların olduğunu bilmek beni çok mutlu etti 🙂

Perşembe Yaylası
Perşembe Yaylası
Perşembe Yaylası
Perşembe Yaylası
Perşembe Yaylası
Perşembe Yaylası
Perşembe Yaylası
Perşembe Yaylası
Perşembe Yaylası - Menderesler
Perşembe Yaylası – Menderesler
Perşembe Yaylası - Menderesler
Perşembe Yaylası – Menderesler

Perşembe Yaylası’nda mendereslerin güzel manzarasına doyduktan sonra yine yeşilin her tonuyla çevrelenmiş yollardan devam edip Ordu’ya vardık. Ordu’ya varmamız 2,5-3 saat kadar sürdü.

Perşembe Yaylası'ndan Ordu'ya dönüş
Perşembe Yaylası’ndan Ordu’ya dönüş
Perşembe Yaylası'ndan Ordu'ya dönüş
Perşembe Yaylası’ndan Ordu’ya dönüş
Perşembe Yaylası'ndan Ordu'ya dönüş
Perşembe Yaylası’ndan Ordu’ya dönüş
Perşembe Yaylası'ndan Ordu'ya dönüş
Perşembe Yaylası’ndan Ordu’ya dönüş

26.06.2017

Pazartesi gününü Ordu Merkez’e yakın yakın yerlerde gezip günbatımında Boztepe‘de olmak için ayırdık. Kahvaltıdan sonra Bolaman Kalesi (Haznedaroğlu Konağı) ile başladık gezmeye.

Bolaman Kalesi, Ordu Merkez’e yarım saatlik mesafede yer alıyor. Buranın müzeye çevrildiğini düşünüp gezebiliriz diye düşünmüştüm ama müzeye değil restorana çevrilmiş. Yine bayram nedeniyle mi bilemiyorum ama kapalıydı, içeriye giremedik.

BOLAMAN KALESİ

Doğu Karadeniz kıyısında zincirleme bir şekilde inşa edilmiş kaledir. Gözetleme ve karakol görevi için iç ve dış
olmak üzere iki bölümden oluşmuştur. İç kale kalenin batı ucunda yer almakta,çok yüksek duvarlardan oluşmuştur. İçinde bazilika planlı küçük bir şapel bulunmaktadır, iç kale üzerine 18. yüzyılda ahşap bir konak yapılmıştır. Kademoğlu Konağı olarak bilinen bu ev, iç kale üzerine çift cumbalı olarak yapılmıştır. Bölgemizin sivil mimarlık örneğini teşkil eder. Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla 2006 yılında onarımı yapılmıştır. Kale ve çevresi Samsun Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 13.03.2009 tarih ve 2037 sayılı kararı ile Kentsel Arkeolojik Sit Alanı ilan edilmiştir.

Bolaman Kalesi (Haznedaroğlu Konağı)
Bolaman Kalesi (Haznedaroğlu Konağı)
Bolaman Kalesi (Haznedaroğlu Konağı)
Bolaman Kalesi (Haznedaroğlu Konağı)

Gezerken Bolaman Kalesi ile Hanedaroğlu Konağı’nı farklı yerler zannedip kalenin hemen arkasında yer alan Haznedaroğlu Abdullah Bey Konağı’nın asıl konak olduğunu düşünmüştüm.

Haznedaroğlu Abdullah Bey Konağı
Haznedaroğlu Abdullah Bey Konağı
Bolaman sahil
Bolaman sahil
Bolaman sahil
Bolaman sahil
Bolaman Cami
Bolaman Cami
Bolaman Kalesi (Haznedaroğlu Konağı)
Bolaman Kalesi (Haznedaroğlu Konağı)
Bolaman Kalesi (Haznedaroğlu Konağı) kapısı
Bolaman Kalesi (Haznedaroğlu Konağı) kapısı

Bolaman Kalesi’nin dışarıdan fotoğraflarını çektikten sonra Yason Burnu‘na gittik. Buraya varmak da yarım saat kadar sürdü. Vosvos Şenliği nedeniyle burası da çok kalabalıktı. Arabamızı park edip Yason Kilisesi‘ne doğru ilerledik.

YASON KİLİSESİ

İlimiz Perşembe İlçesi, Çaytepe köyü sınırları içerisinde Yasonburnu yarımadası üzerinde yer alan kilise, 1869 yılında yörede yaşayan Rumlar tarafından yapılmış, 1. derece arkeolojik, 2. derece doğal Sit alanı içinde bulunmaktadır. Üç apsisli küçük kubbeli olup, cephesinde açık ve koyu taşlar kullanılmıştır. Kilise içte iki sıra sütunla üç nef’e ayrılmıştır. Güneyde ve batıda olmak üzere iki girişi vardır. Valimiz Sayın Kemal YAZICIOĞLU’nun 2004 yılı Nisan ayında başlattığı restorasyon çalışmaları ile aslına uygun biçimde onarılmış ve ilimiz turizmine kazandırılmıştır.

Yason Kilisesi
Yason Kilisesi
Yason Kilisesi - İç mekan
Yason Kilisesi – İç mekan
Yason Kilisesi - İç mekan
Yason Kilisesi – İç mekan
Yason Kilisesi
Yason Kilisesi

ALTIN POST EFSANESİ

Zaman: İ.Ö.8. yy

Mekan: Karadeniz Bölgesi

Tesalya’daki Iolkos kralı Aison’un oğlu İason (Yason), babasından tahtı gasp eden Pelias’tan tahtı geri ister. Pelias, buna karşılık İason’un Altın Post’u bulup getirmesini şart koşar. Kral Athamas’ın oğlu Phriksus’un Zeus’a  kurban ettiği kanatlı koçun postu olan Altın Post, Kafkasya’daki Kolkhis krallığında kutsal bir korulukta hiç uyumayan bir ejderha tarafından korunmaktadır. Ülkesinin en soylu elli beş kahramanını yanına alan İason, gemi ustası Argos’un inşa ettiği “Argo” adlı gemiyle yola koyulur. Karadeniz kıyıları boyunca bir dizi serüven yaşadıktan sonra Kolkhis’e ulaşırlar. Orada Kral Aietes, İason’a Altın Post’u vermemek için gerçekleştirilmesi imkansız şartlar öne sürer. Aietes’in kızı büyücü Medeia, İason’a aşık olur ve babasının şartlarını yerine getirmesine yardım eder. Kral buna karşın postu vermeye yanaşmayınca Medeia büyülü şarkılarla ejderhayı uyutur ve İason hem postu hem de Medeia’yı alıp kaçmayı başarır. Yine Karadeniz kıyısında izledikleri dönüş yolculuğuna şu an bulunduğunuz Yason Burnu’nda son verirler.

Altın Post Efsanesi
Altın Post Efsanesi
Vosvos Şenliği
Vosvos Şenliği
Yason Burnu Feneri
Yason Burnu Feneri
Yason Burnu
Yason Burnu
Yason Burnu
Yason Burnu
Yason Burnu
Yason Burnu

Yason Burnu’ndan sonra Ordu Merkez’e doğru yarım saat daha gidip Taşbaşı Kilisesi‘ne ulaştık. Kilisenin yukarıdan görünümü ve kiliseden deniz manzarası çok güzeldi, hatta bu güzel manzarayla fotoğraf çekinmeye gelmiş bir de gelin damat vardı. Yakın zamanda Ohrid’e gittiğim için buranın ve Yason Burnu’nun manzarası bana Ohrid’deki Aziz Yuhanna Kilisesi’nin manzarasını hatırlattı.

TAŞBAŞI KİLİSESİ

Ordu merkez taşbaşı mahallesi 29 pafta, 68 ada, 14 nolu parsel üzerindedir. 1853 yılında kubbe hariç tamamı kesme taşta, doğu batı istikametinde dikdörtgen planda yapılmıştır. Doğuda büyük bir apsis yanlarda iki küçük apsis bulunmaktadır. Kilisenin ana mekanı iki sıralı üç sütunla, üç nefe ayrılmıştır. Kilisenin semerdam çatısı, sütunlarla desteklenen kemerlerle taşınmaktadır. Batısında kuzeye ve güneye açılan iki giriş kapısı yer almaktadır. Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 02.07.1987 tarih ve 3440 sayılı kararıyla Korunması Gerekli Kültür Varlığı olarak tescillidir.

Taşbaşı Kilisesi
Taşbaşı Kilisesi
Taşbaşı Kilisesi
Taşbaşı Kilisesi
Taşbaşı Kilisesi'nden manzara
Taşbaşı Kilisesi’nden manzara
Taşbaşı Kilisesi - İç mekan
Taşbaşı Kilisesi – İç mekan

Taşbaşı Kilisesi’nden sonra Turnasuyu Vadisi‘ne gitmek için yolumuza devam ettik. Vadiye gitmeden önce yemek için Turna Ocakbaşı’na uğradık. Kuzu eti, köfte, ayran ve salata alıp 65 TL ödedik. Çok acıktığımdan mıdır bilemiyorum ama burada etler çok lezzetli geldi bana. Yemekten sonra yola çıkıp Turnasuyu Vadisi’ndeki yürüyüş parkurunu aradık ama nerede olduğunu bulamadık. Arabamızla birkaç yerde durup vadiyi seyrettik, fotoğraflarını çektik.

Turnasuyu Vadisi
Turnasuyu Vadisi
Turnasuyu Vadisi
Turnasuyu Vadisi
Saraycık Yolu
Saraycık Yolu

Yolumuza devam edip Saraycık’a kadar vardık. Sonra da geri dönüp Yoroz Kent Ormanı‘na (Yoroz Tepesi‘ne) doğru yol aldık. Bu tepeye giderken yollar o kadar virajlıydı ki git git bitmek bilmedi. Yukarılara çıktıkça da bulutların arasına girdik, göz gözü görmez oldu. Sonunda kafeteryanın olduğu yere varıp arabamızı park ettik. Burada yukarı doğru çıkan yürüyüş yolunu görüp merdivenleri çıkmaya başladık. İnternetteki bilgiler doğruysa burada 1200 basamak bulunuyormuş. Hava da soğuk olunca yine montlarımızı giydik ama yukarı çıktıkça terledik bu kez de. Kızımızı da çoğu yerde kucakta taşıdığımız için yukarı çıktıkça daha zor gelmeye başladı. O da bir taraftan “az kaldı” falan demez mi, az kalmıştır diyerek çıkmaya devam ettik ama sisin arasında kalmış ağaçlardan başka bir şey göremedik. Sonunda zirveye çıkıp geri dönenlerden bir grup “Hiç boşuna çıkmayın. Sisten hiçbir şey görünmüyor. Üstelik etraf da çok bakımsız, pis..” diye yakınınca biz de geri dönmeye karar verdik. Bulutların arasında olmasak zirveye çıktığımıza değecek bir manzarayla karşılacaktık belki ama böyle bir havada manzarayı da seyredemeyeceğimiz için geri dönmek en iyi seçenekti. Biz kaç basamak çıkmıştık, zirveye az mı kalmıştı merak etmedim de değil hani 🙂

Yoroz Kent Ormanı
Yoroz Kent Ormanı
Yoroz Kent Ormanı
Yoroz Kent Ormanı
Yoroz Kent Ormanı
Yoroz Kent Ormanı
Yoroz Kent Ormanı
Yoroz Kent Ormanı
Yoroz Kent Ormanı
Yoroz Kent Ormanı

Yoroz Tepesi’nden sonra Turnasuyu Vadisi’nin alt kısımlarına inip Turnasuyu Çayı’na kadar gittik. Burada kızımızın ayaklarını suya sokup biraz suyla oynadıktan sonra Boztepe Teleferik‘e gitmek için yolumuza devam ettik.

Turnasuyu Vadisi
Turnasuyu Vadisi
Turnasuyu Vadisi
Turnasuyu Vadisi

Gidiş-dönüş teleferik ücreti 10 TL’ydi. 0-6 yaş arasu çocuklar için ücretsizdi. Kızımız da ilk defa Ordu’da teleferiğe binmiş oldu 🙂 Teleferikteki kabinlere Ordu’daki bazı yerlerin isimleri verilmiş, bizim şansımıza da “Ordu” isimli kabin denk geldi 🙂 Boztepe Teleferik ile ilgili güncel bilgilere sitesinden ulaşabilirsiniz. Boztepe’de kafe, restoran, hediyelik eşya dükkanları, mısır, dondurma.. vs satıcıları bulunuyor. Manzaraya karşı çay içilebilecek en güzel yerlerden birisi burası.

Boztepe Teleferik
Boztepe Teleferik
Teleferikten manzara
Teleferikten manzara

Ordu’nun hem gündüz hem gece manzarasını seyredebilmek için bu saatlerde teleferiğe binmiştik ama tepeye çıktığımızda sisten hiçbir şey görünmüyordu. Biz biraz gezip vakit geçirdikten sonra sis de biraz açıldı da gece manzarasına da şahit olabildik.

Boztepe'den manzara
Boztepe’den manzara

Teleferikten indikten sonra hatıra fotoğrafı çektirmek için yapılmış bu kabini farkettik. Burada da fotoğraf çektikten sonra Ordu gezimiz de tamamlanmış oldu.

Teleferik Hatırası
Teleferik Hatırası

Ordu’da Etnoğrafya Müzesi, Kurul Kalesi, Ulugöl Tabiat Parkı, Uzundere Şelalesi  de gezilecek yerler listesinde yer alsa da biz şimdilik buraları gezemeyip ertesi gün Giresun-Kümbet Yaylası’na doğru yolumuza devam ettik.

Giresun Gezi Notlarım

2 thoughts on “Ordu”

  1. Merhaba,
    Ordu’da nerde konakladığınızı belirtmemişsiniz bilgi vermenizi rica ederim 🙂

    1. Merhaba,
      Ordu’da otelde değil tanıdıklarımızın evinde konaklamıştık, onun için bahsetmemişim 🙂

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *