Karadeniz turumuzda üçüncü durağımız Doğu Karadeniz bölgesinde yer alan, kirazı ve fındığı ile ünlü Giresun’du.

27.06.2017

Salı günü öğlene doğru Ordu’dan yola çıkıp, 2 saatlik bir yolculuğun ardından Kuzalan Tabiat Parkı‘na ulaştık. Buray gelme sebebimiz Kuzalan Şelalesi ve fotoğraflarını görüp aklıma yer eden Mavi Göl‘ü görmekti. Tabiat parkına giriş ücretsizdi. Arabamızı park ettikten sonra tanıtım ofisinden bir kitapçık alıp yolun kenarından, tahta korkuluklarla çevrilmiş kısımdan yürümeye başladık. 5-10 dk yürüdükten sonra şelaleye varmış olduk. Burası şimdiye kadar gördüğüm en güzel şelalelerden biriydi. Ne üst kısımdan ne merdivenlerle indiğimiz alt kısımdan şelalenin tamamını bir kareye sığdıramadım. Burada 1 saate yakın vakit geçirdikten sonra tanıtım ofisine varıp Mavi Göl’ün buraya uzaklığını sorduk. 1 km kadar mesafede olduğunu, fakat orada araç park edecek yer olmadığını öğrendik. Şelaleden ileriye yaya yolu olmadığı için aracımızla ilerleyip tarihi değirmen, mağara ve sodalı su tabelalarını gördük ama ilerleyen yol tek aracın geçebileceği bir patikaya benziyordu, araç park edecek yer de yoktu. Mavi Göl tabelasını da görmeyince biraz daha ilerleyip sonra da geri döndük. Sanırım giderken gördüğümüz o patikadan ilerleyerek ulaşılıyordu Mavi Göl’e ve biz görmeden döndük. Biz diğer güzelliklerini göremesek de Kuzalan Tabiat Parkı sadece şelalesiyle değil Pamukkale’yi andıran travertenleri, tarihi taş değirmeni, tarihi ahşap değirmeni, içinde sarkıt oluşmaya başlamış bir mağarası, anıt ağaç özelliği gösteren Kayın, Köknar ve Ladin ağaçları ve sodalı suyu ile de gezilmesi görülmesi gereken yerler listelerinde yer alıyor.

Buradan sonra yolculuğumuza devam edip Kümbet Yaylası‘na vardık. Birun Dağ Evi’nde yer olmadığını öğrenince Kümbet Şale’yi (Kümbet Chalet) ayarlamıştık kalacak yer için (267 TL). Otele eşyalarımızı bıraktıktan sonra yemek için çarşıya gittik. Çarşısı ihtiyacımız olabilecek şeyleri bulabileceğiniz büyükçe bir çarşıydı. Çağ Kasabı’nda 300 gr köfte, kuru fasulye, çorba, yoğurt, salata alıp 43 TL ödedik. Yalnız burada ne telefonlarımız çekiyordu, ne de kredi kartından çekim yapılabildi. Bu durumları düşünerek yanınızda nakit bulundurmakta fayda var.

Aşağıdaki fotoğraf bizim kaldığımız odadan görünen manzaraydı. Böyle bir yerde yaşasak hiç yaşlanmazdık herhalde, çünkü zaman durmuş gibi 🙂

Yemekten sonra arabamızla çıkıp, uygun yerlerde durup manzarayı seyrettik, bol bol da fotoğraf çektik. Kümbet Yaylası’nın yeşilliğine, büyüklüğüne, çiçeklerine, sakinliğine, her açıdan manzarasına hayran kaldım 🙂 Perşembe Yaylası’nda kalmak için yer bulamamıştık ama iyi ki burada olsun bir gece kalabilmişiz 🙂

Buradan sonraki fotoğraflar Birun Dağ Evi’nin olduğu yerlerden çektiğimiz fotoğraflar. Her yönün manzarası birbirinden güzeldi Kümbet Yaylası’nda. Yaylanın birçok yerini kaplayan sarı çiçekler de orman gülüymüş.

Güneşin batışını izledikten sonra otele varıp dinlendik. Kızımızı uyuttuktan sonra hırkamı giyip dışarı çıktım yıldızları seyretmek için. Yıldızları hiç bu kadar parlak ve çok gördüğümü hatırlamıyorum 🙂 Şehrin ışıklarından, internetten, teknolojiden bir günlüğüne uzak olmak çok iyi geldi burada 🙂

28.06.2017

Ertesi gün uyandığımda pencereden çoban yıldızı parlıyordu. Güneşin doğuşunu izlesem diye aklımdan geçirince de bir türlü uyku tutmadı. Yine montumu giyip dışarı çıktım ama öyle turuncu bir gökyüzüyle göremedim güneşin doğuşunu. Yine de kuş sesleriyle, köpek sesleriyle gökyüzünün aydınlanmasına şahit olmak çok güzeldi 🙂 Bir süre manzarayı seyrettikten sonra yukarı çıkıp yeniden uykuya daldım.

Kahvaltımızı yaptıktan sonra yola çıkıp arabamızla yaklaşık 1,5 saat sonunda Giresun Kalesi‘ne vardık. Yalnız Google haritalardan işaretleyerek gitmeye çalıştığımızda çıkmaz sokağa girdik, sonra geri dönüp tabelaları takip ederek ulaştık kaleye. Piknik alanı gibi bir görünüme sahip olan kale, kahvaltı yapmak, manzarayı seyretmek ve dinlenmek için ideal bir yer, girişi ücretsiz. Giresun gezilecek yerler listelerinde yer alan Giresun Adası da kaleden görülebiliyor.

Kaleye çıkarken Giresun Müzesi olarak kullanılan tarihi Gogora Kilisesi’ni de gördük ama içini gezemedik. Giresun’dan sonra gezimize Trabzon-Hamsiköy ile devam ettik.

Trabzon Gezi Notlarım