Tatilimizin Brüj’den sonraki durağı Belçika’nın bir diğer güzel şehri Gent (İngilizce Ghent) oldu. Arabayla Brüj’den Gent’e ulaşmak 1 saat sürüyor.
Gent’te gezdiğimiz yerler:
24.05.2018
Arabayı otoparka bıraktıktan sonra gezmeye başlamayı planladığımız Aziz Bavo Katedrali‘ne (Sint-Baafskathedraal) doğru ilerlemeye başladık ki yağmur da hafif hafif atıştırmaya başladı. Katedralin olduğu Aziz Bavo Meydanı’ndan fotoğraflar çekip Çan Kulesi‘ne (Het Belfort van Gent) doğru ilerledik. 91 metre uzunluğuyla Gent Çan Kulesi, Belçika’nın en uzun kulesi olma özelliğini taşıyormuş ve Fransa ve Belçika’daki diğer çan kuleleriyle 1999 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmiş. Kulenin tepesinde şehrin simgesi sayılan ejderha figürü yer alıyor. Kulenin hemen önünde görülen Tarihi Kumaş Borsası (Lakenhalle) ise ortaçağda kumaş ticareti için kullanılmış.
Çan Kulesi’nin diğer tarafına geçtiğimizde yağmur daha da hızlı yağmaya başladı. Biz de Gent Pazarı (Stadshal) olarak adlandırabileceğimiz büyük yapının altına girdik. Burada bir taraftan yağmurun biraz azalmasını beklerken bir taraftan da Aziz Nicholas Kilisesi‘nin (Sint-Niklaaskerk) ve Çan Kulesi’nin fotoğraflarını çekmeye devam ettik.
Yağmur biraz hafifleyince kızımızı eşimle bırakıp, bir zamanlar tahıl ticareti yapılmasından dolayı adı “Buğday Pazarı” anlamına gelen Korenmarkt ve Gent’in güzel kalesi Kontlar Kalesi‘nin (Gravensteen) fotoğraflarını çekmek için ilerledim. Korenmarkt tarihi güzel binalarla çevrili, restoran ve kafelerin bolca bulunduğu Gent’in en hareketli meydanlarından birisi.
Korenmarkt’tan sonra Kontlar Kalesi’ne doğru ilerleyip Aziz Veerle Meydanı‘na (Sint Veerleplein) ulaştım. Bu meydanda yine restoranlar, kafeler, tarihi güzel binalar yer alıyor. Dışı heykellerle süslü Eski Balık Pazarı da bu meydanın köşesinde bulunuyor.
Bu meydanın ve kalenin de fotoğraflarını çektikten sonra Gent’in güzel kanallarının, sokaklarının, evlerinin de fotoğraflarını çekerek Gent Pazarı’na döndüm. Aşırı yağmurdan dolayı maalesef Gent’teki gitmek istediğim Aziz Michael Köprüsü (Sint-Michielsbrug), Graslei ve Korenlei kıyıları, Grafiti Sokağı‘nı (Werregarenstraat) gezemedik. Otoparka dönüp (3 Euro) Gent’e veda ettik.
Vrijdagmarkt, Tasarım Müzesi, Şehir Müzesi (STAM – Stadsmuseum Gent), Güzel Sanatlar Müzesi (MSK – Museum voor Schone Kunsten), Modern Sanat Müzesi (SMAK – Stedelijk Museum voor Actuele Kunst) de Gent’te görülebilecek yerler listesinde olsa da hamileliğimden ve 3 yaşındaki kızımızla zor olduğundan dolayı biz bu tatilimizde müzeleri gezmemeye karar vermiştik.
Biz Gent’e ayırdığımız yarım günü de pek değerlendiremeden veda ettik ama Gent’in hardalının ve burun şeklindeki şekerlemeleri cuberdon‘un meşhur olduğunu bahsetmeden de geçmemeyim.