2018 tatilimizde Benelüks turu mu yapsak derken uygun uçak bileti bulunca Paris’ten başlayıp Amsterdam’da sonlandıracak şekilde ayarlayıp Lüksemburg’u aradan çıkarmış olduk. 5 Mart 2018’de THY’den aldığımız 19 Mayıs Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan (SAW) Paris Charles de Gaulle Havalimanı’na (CDG) varışlı, 1 Haziran Amsterdam Schiphol Havalimanı’ndan (AMS) Sabiha Gökçen Havalimanı’na dönüşlü 3 kişilik uçak bileti fiyatı 2336.55 TL idi. Bu 3 kişilik uçak bilet fiyatında 3 yaşındaki kızımızın bilet ücreti yetişkin bilet ücreti ile aynıydı, herhangi bir çocuk indirimi yoktu. Otelleri hotels.com ve booking.com‘dan ayarladık. hotels.com’un “10 gece toplayın, ücretsiz 1 gece kazanın” kampanyasından faydalanmak için bu kez otel rezervasyonlarımızı bu site üzerinden yaptık. Ara ulaşımlar için Paris’ten alıp Amsterdam’da bırakacak şekilde araç kiralayalım dedik ama bu şekilde çok pahalıya geliyordu. Biz de Paris’ten Lille ve oradan da Anvers’e kadar trenle gidip sonraki kısım için araç kiralamayı tercih ettik. 22 Mayıs’ta Anvers Tren İstasyonu’ndan alıp 31 Mayıs’ta Amsterdam Havaalanı’nda teslim edecek şekilde 9 günlük araç kiraladık (580 Euro). Tatilimiz sırasında ben hamileliğimin 25. ve 26. haftalarında olacağım için ve kızımız da olduğu için otobüs, tren kullanmak yerine araç kiralamak bizim için büyük bir kolaylık oldu. Vizemizi Fransa Konsolosluğu’ndan aldık, şimdiye kadar en hızlı alabildiğimiz vizelerden biri oldu. Malum evrakları toplayıp randevumuzu aldık, randevu günümüzde aracı kuruluşa (VFS Global) hem evrakları teslim ettik, hem parmak izi verdik. Kızımızın vize için gelmesi gerekmedi. Onun vize belgeleri de sponsorunun (babasının) belgelerinin üstüne bir de “masrafları tarafımdan karşılanacaktır” gibi şeyler yazdığımız bir dilekçeydi. Çocuk, anne ve baba ile birlikte seyahat ediyorsa vize alırken muvafakat belgesine gerek kalmıyor. Böylelikle bütün hazırlıklarımızı tamamlayıp tatilimizi yapabildik. Gün gün gezi notlarıma aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz:
1. 2. ve 3. gün – Paris (Fransa)
7. ve 8. gün – Brüksel (Belçika)
9. gün – Rotterdam, Delft (Hollanda)
10. gün – Amsterdam (Hollanda)
11. gün – Zaanse Schans, Zaandam (Hollanda)
12. gün – Edam, Volendam, Marken (Hollanda)
13. gün – Amsterdam (Hollanda)
Genel olarak gezimizden bahsedecek olursam; Mayıs sonu bu bölgeyi gezmek için gayet güzel bir zamandı. Hava ne aşırı sıcak oldu, ne de soğuk. Gitmeden önce hava durumuna baktığımızda çoğu günü yağmurlu göstermesine rağmen sadece 1 gün Amsterdam’da yağmurlu geçti şansımıza. Gezimizde en hayran kaldığım yerler Brüj, Delft ve Amsterdam’a yakın Hollanda köyleri (özellikle de Edam) oldu. Avrupa şehirlerini gezerken zaten bir süre sonra hepsi birbirinin aynısı gibi geliyor. Bu küçük yerler sanırım daha sakin olduğu için benim çok daha hoşuma gitti. Brüksel ile Amsterdam arasından ise ben Brüksel’i daha çok sevdim. Belki Amsterdam’da müzelerin çokluğu ve bizim müzeleri gezememiş olmamız sebebiyle, belki de havanın kapalı olması sebebiyle Brüksel bana daha sıcak geldi.
Hamilelikte ve çocukla seyahat etmekten bahsedecek olursam; bu tatilimizde gerek trenle, gerekse arabayla yine uzun bir yolculuk yaptık. Çok şükür ki olumsuz bir şey olmadı ve tatilimiz gayet keyifli geçti. 3 yaşındaki kızımız artık bebek arabasına pek binmediği için ve günde sadece 1 kez uyuduğu için (ki tatilllerde uyumuyor) bebek arabasını yanımıza almadık. Bizim için sorun da olmadı, çünkü alsaydık hem kızımızı hem de bebek arabasını taşımak zorunda kalacaktık. Kızımızı taşıma işi ise tabi ki eşime kaldı. Her zaman yürümeyi seven kızımız tatilde pek kucaktan inmedi. Bebek arabasını aradığımız tek gün Amsterdam’da çok mızmızlık edip yürümediği gün oldu. Hamileliğimden dolayı ise herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Zaten daha biletleri almadan doktorumuzla konuşmuştuk ve seyahate bir engel olmadığını söylemişti. Sadece fazla ayakta durmayıp yorulmamak adına müzeleri gezemedik, gezecek yerlerimizi de buna göre planladık.
Sonuç olarak, hem ulaşım rahatlığı açısından hem de temizlik açısından bu yıl da tatil için Avrupa’yı tercih etmiş olduk. Yine Avrupa’yı görmektense yeni yerler görmeyi tercih ederdim ama hem hamileliğimden dolayı hem de kızımızdan dolayı böylesi bizim için daha kolay oldu. Euro’nun 5 TL’yi geçmesiyle de sanırım şimdiye kadar yaptığımız en pahalı tatilimiz oldu. Bir sonraki tatilimizde görüşmek üzere 🙂