Bu yıl 2 haftalık tatilimizde Doğu Karadeniz turu yapmaya karar verip gezilecek yerleri yine önceden araştırmaya başladık. Planımıza göre Samsun’dan gezmeye başlayıp Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize’yi gezerek Artvin’e kadar gidecek, dönüşte 1 gün Amasya’da geçirip 14 günü tamamlayacaktık. Yola çıkmadan önce sadece Samsun’daki oteli ayarladık, diğer kalacağımız yerleri duruma göre ayarlamaya karar verdik. İyi ki de öyle yapmışız, çünkü 7. günümüzde Artvin’e kadar varmıştık bile 🙂 1 haftada Doğu Karadeniz’i tamamlayınca biz de rotamızı güneye doğru çevirip Erzurum, Erzincan ve Sivas’ı görmüş olduk. Hattuşaş ve Alacahöyük’e oldukça yaklaşsak da buraları gezmeyi bir başka zamana bıraktık. Güneydeki illeri gezmektense Batı Karadeniz Bölgesi’ndeki Bolu (Abant Gölü, Gölcük Gölü, Yedigöller), Safranbolu, Amasra ve Sinop’u rotanın başına eklemek de bir diğer seçenek olabilir Karadeniz turu için. Gün gün gezi notlarıma aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz:
Tatilimizi bu yıl Ramazan Bayramı ile birleştirmiştik. Samsun’a varana kadar bayram trafiği ve yol çalışmaları sebebiyle 14 saatimizi yolda geçirdiğimiz için ve bayramda her yer çok kalabalık olduğu için bir daha da bayramda tatile çıkmamaya karar verdik 🙂
Genel olarak gezimizden bahsedecek olursam; Haziran sonu, Temmuz başı Karadeniz Bölgesi’ni gezmek gayet güzel bir zamandı. Ne aşırı sıcak oldu, ne de soğuktu. Yağmuru yaz-kış eksik olmayan Karadeniz’de şansımıza hiç yağmura yakalanmadık. Amasya’daki ilk günümüz dışında hava her yerde günlük güneşlikti, masmavi gökyüzü üstümüzden eksik olmadı 🙂 Karadeniz Bölgesi ise benim gibi İç Anadolu Bölgesi’nde büyümüş birisi için tam bir cennetti. Yeşilin her tonunu burada görüp yeşile doydum resmen. Karadeniz’in doğal güzellikleri, şelaleler, göller, dağlar, rengarenk çiçekler harikaydı. Gördüğümüz her yer çok güzeldi ama en çok da el değmemiş güzelliğiyle Artvin’e hayran kaldım. Çoruh Vadisi’nin güzelliği, insan eli değmemiş yemyeşil dağlar tepeler beni benden aldı 🙂 Aracımızla ulaşabildiğimiz kadar yaylalarda vakit geçirmeye çalıştık. Maalesef araçların ulaşabildiği yerler artık otellerle dolmuş, kalabalıklaşmış ve doğal güzelliğini büyük ölçüde kaybetmiş. Kaçkarlardaki henüz otellerle doldurulmamış yaylaları görmeyi çok isterdim ama, bu yaylalara ancak altı yüksek araçlarla ulaşılabiliyor. Zaten o güzelliklerini koruyabilmeleri için ulaşılamaz olsunlar, oraları da mahvetmeyip fotoğraflarıyla yetinelim şimdilik.
Çocukla gezmekten bahsedecek olursam; biraz kızımız bize, biraz biz ona uyum sağlayarak, bu tatilimizde 4000 km’den fazla yol kat ettik. Çok şükür ki olumsuz bir şey olmadı ve tatilimiz gayet keyifli geçti. Her çocuk için bu değişkenlik gösterebilir ama biz bebek arabasını yanımıza almamıza rağmen bir kez bile arabadan çıkarıp kullanmadık. 2 yaşındaki kızımız kimi yerlerde yürüdü, kimi yerlerde kucağımızda gezdi, kimi zaman da uyuduğu için babası ona baktı, ben gidip fotoğraflar çektim.
Sonuç olarak, eğer aklınızda Karadeniz turu yapmak varsa doğal güzelliği daha da bozulmadan bir an önce hayallerinizi gerçekleştirin derim.
Merhabalar,
Tüm gezinizi gün gün okudum ve çok beğendim.
Hemen hemen aynısını yapmayı düşünüyorum.
Herşeyi en ince ayrıntısına kadar yazmışsınız.
Benim tek merak ettıgım konu, bu gezinin sizin için toplam maliyeti nedir ?
İyi Günler
Merhabalar,
Güzel yorumunuz için çok teşekkürler. Yorumunuzu geç gördüm kusura bakmayın, şimdiye kadar tatilden dönmüş de olabilirsiniz. Toplam maliyeti hatırlamıyorum malesef. Ama otel ve yemek fiyatlarını yazmaya çalışıyorum. Onlara göre bir hesap çıkarılabilir (tabiki güncel fiyatları tahmin ederek). Bir de kişisel masraflar farklılık gösteriyor.
Size de iyi günler, iyi gezmeler..