2013 tatilimizde Guilin’den sonraki durağımız Şangay oldu. Guilin’den 2 saat 15 dakikalık uçuşumuzun (Spring Airlines 95 USD) ardından Şangay’a ulaştık.
Hava kirliliğinden dolayı çoğu zaman gökdelenlerin bile yarıdan yukarısı görünmüyordu. Kaldığımız 3 günün akşamında da akşama doğru yağmur yağdı da hava açıldı, gökyüzünü görebildik biraz. Şangay’da yazın akşama doğru böyle sağanak yağmur yağarmış hep.
Yemeklerimizi genellikle Huangpu Parkı’ndaki Subway’de yedik.
1. gün – 23.06.2013
İlk günümüz yorgunluk atmakla geçti.
Ancak akşama doğru çıkıp Bund Bölgesi‘ni gezebildik. Waibaidu Köprüsü, Huangpu Parkı ve bu parktaki Halk Kahramanları Anıtı’ndan başlayarak Huangpu Nehri boyunca yürüyüp bol bol Pudong bölgesindeki gökdelenlerin fotoğrafını çektik. Waibaidu Köprüsü ve Şangay Doğu’nun İncisi TV Kulesi sürekli değişen renkli ışıklarıyla bir başka güzel görünüyor. Köprüde fotoğraf çektirmek için gelmiş birçok çift vardı, ayrıca birçok kişi de değişik pozlar vererek fotoğraf çekiniyordu.
Nehirde sürekli değişen renkli ışıklarıyla birçok tekne vardı.
Şangay’da gökdelenlerin ışıkları 19:00’da yakılıp 23:00’te söndürülüyor. Bence tasarruf için çok güzel bir uygulama 🙂 Hatta ben İstanbul’daki birçok ışığın da gece boyu boşuna yandığını düşünüyorum. Kaldığımız otel (Seagull on The Bund) de The Bund Bölgesi’nde olduğu için gökdelenleri seyretmenin tadını çıkardık bol bol.
2. gün – 24.06.2013
İkinci günümüzde şehrin en önemli alışveriş caddesi olan Nanjing Caddesi ile başladık gezimize. Nanjing Caddesi, Doğu ve Batı olarak iki kısma ayrılmış ve Batı kısmı araç trafiğine kapalı. Sürekli yanınıza gelip saat, çanta gibi şeyler satmaya çalışanlar oluyor.
Caddenin sonuna vardığımızda Halk Meydanı’na ulaşmış olduk. Burası oldukça geniş bir meydan. Şangay Müzesi ve Şangay Sanat Müzesi de bu meydanda bulunuyor.
Şangay Müzesi’ne giriş ücretsiz. Burası 120000’den fazla tarihi eserin sergilendiği oldukça büyük bir müze. Müzeyi gezmek 2 saat sürdü. Müzede çeşitli bronz eşyalar, porselen eşyalar, yeşim taşından yapılmış eşyalar, tablolar, tarihi sikkeler, mobilyalar, mühürler, heykeller, maskeler ve kıyafetler sergileniyor. Bizim gittiğimizde sergi salonlarının birinde “Congo River: Art of Central Africa” adlı sergi vardı, Afrika’dan çeşitli eşyalar sergileniyordu.
Müze’yi gedikten sonr a ünlü Yu Bahçesi‘ne (Yu Yuan) çevirdik yönümüzü. Bahçenin girişini bulmak oldukça zor oldu, giriş ücreti 40 Yuan. Daha bahçeye girmeden birçok kişi yanımıza gelip çay evlerine yönlendirmeye çalıştı, oradan bahçenin çok güzel göründüğünü söyleyip ikna etmeye çalıştı. Biz yine onları bir şekilde başımızdan savmayı becerip bahçeye girdik. Bu bahçe yine beni hayal kırıklığına uğrattı maalesef. Labirent gibi olmasına rağmen ne bir tabela gördük, ne de ne tarafa gideceğimizi gösteren bir işaret. Bahçeyi gezmek 1 saat sürdü ama bahçenin gezilebilecek her yerini gezip gezmediğimizden hâlâ emin olamıyorum. Bahçe oldukça kalabalıktı ve böyle olunca fotoğraf çekmek hiç zevkli olmuyor benim için. Dim Sum adlı buharda pişirilen Çin mantısı çok ünlü burada. Dim Sum satılan birçok dükkan vardı ve genellikle içinde domuz eti bulunan türü satılıyordu.
Çin Mitolojisi’nde su ile ilişkilendirilen ejderhanın Çinliler için önemi büyük. Dolayısıyla her yerde ejderha figürleri görmek mümkün.
Bahçeden çıktığımızda Eski Yu Bahçesi (Yuyuanlao) Caddesi’ne çıktık. Burada çoğu hediyelik eşya satan birçok dükkan vardı. Dükkanların çatıları bahçedeki binaların çatıları gibi inşa edilmiş.
Bu günün akşamında Şangay Sirk Dünyası’na gidip Akrobasi Şov izlemeyi planlıyorduk ama Yu Bahçesi’nden çıktığımızda saat 17:00 olmuştu. Bu saatten sonra bilet bulamayacağımızı düşünüp vazgeçtik.
3. gün – 25.06.2013
Şangay’daki üçüncü günümüzde Yeşim Buda Tapınağı ile başladık turumuza. Tapınağın giriş ücreti 20 Yuan, Yeşim Buda’yı görmek için de içeride ayrıca 10 Yuan ödemek gerekiyor. Tamam ücret küçük bir miktar ama neden girişte Yeşim Buda’yı görmek için verilen ücreti belirtmemişler de içeride ayrıca alıyorlar anlayamadım. Tapınağın girişinde birçok dilenci vardı. İçeri girdiğinizde tütsü kokusu karşılıyor sizi. Tapınakta yeşim taşından yapılmış biri oturan, diğeri yatan 2 Buda bulunuyor. Oturan Buda’nın fotoğrafını çekmek yasak.
Yeşim Buda Tapınağı’ndan sonra şehrin manzarasını yukarıdan seyretmek için Doğu’nun İncisi TV Kulesi‘ne çıktık. Kuleye çıkmadan önce ikinci küresi yerden görünüyor mu diye baktık. Çünkü, hava kirliliğinden dolayı bazen kulenin bir kısmı görünmüyor ve bu, kuleden de aşağının görünmeyeceği anlamına geliyor. Kulenin en alt katında Şangay Tarih Müzesi bulunuyor. İkinci küreye çıkma ve Tarih Müzesi’nin giriş ücreti toplamı 120 Yuan. Çin’de birçok yerde kredi kartı geçmiyor, burası Visa geçen nadir yerlerdendi.
Kuleden Şangay manzarası muhteşem. Hele bir de tabanı cam olan kısım var ki ilk başlarda adım atmaya cesaret edemeseniz de sonradan iyice alışıyorsunuz. Bu camlı bölmenin üstünde hoplayıp zıplayanları görünce önce yüreğiniz hopluyor ama sonra “Hadi biz de zıplayalım” diyorsunuz.
Kuleden bol bol fotoğraf çektikten sonra zemin kattaki Tarih Müzesi’ne girdik. Müzeyi gezmek yarım saat sürdü. Buraya gerçekten hayran kaldığımı belirtmeliyim. Biz elimizdeki tarihi eserlerimizin kıymetini bilmezken onların tarihi eser bile kullanmadan bu kadar güzel bir Tarih Müzesi kurmaları beni kendilerine hayran bıraktı. TV Kulesi için satılanların hepsinde bu müzeye giriş de dahil zaten. Bence böyle bir fırsatı da bulmuşken müzeyi görmeden dönmeyin siz de.
Müzeyi de gezdikten sonra iyice acıkmıştık. Sonunda bir Türk restoranına gitmek de bugüne kısmet oldu. Lujiazui durağından 2 nolu metro hattına binip Dongchang Road durağında indikten sonra biraz yürüyüp Efes Restoran’a vardık. Memleketimizden ayrı geçirdiğimiz 10 günden sonra burada yediğimiz güzel yemekler çok iyi geldi.
Yemeğimizi yedikten sonra yine 2 nolu metro hattına binip East Nanjing Road durağında indik ve Shiliupu İskelesi’ne yürüdük. Huangpu Nehri turu yapmak için tekneler buradan kalkıyor. 1 saatlik tur ücreti 100 Yuan. Bu turla Şangay’ın ışıl ışıl gece manzarasını bir kez daha seyredip, gökyüzüne vuran şehrin ışıklarını izledik. Yağan yağmura rağmen içeri girmeyip manzaranın tadını çıkardık. Çin’de geçirdiğimiz en güzel günlerden biri de bu gün oldu.
Fırsat bulursak kanallarıyla ünlü tarihi Zhujiajiao Su şehrini gezme niyetimiz vardı Şangay’da ama yeterli zamanımız olmadı. Ertesi gün de dinlenip hızlı trenle Pekin’e geçtik.